Kadıköy, İstanbul’un en renkli, en enerjik semtlerinden biri. Ama Kadıköy’ü özel kılan sadece sokakları veya kafeleri değil, aynı zamanda çeşitliliği kucaklayan ruhu. İşte tam da bu noktada, Kadıköy travestileri dikkat çeker.
Travesti olmak, birçok insan için kendini bulma, kendi kurallarını koyma, kalıplara sığmadan yaşama anlamı taşır. Kadıköy’de bu kimlik, sokaklardan sahnelere, etkinliklerden gündelik yaşama kadar uzanan bir çeşitliliği temsil eder.
Peki, Kadıköy’de travesti olmak sınırları zorlayan bir yaşam mı? Bir açıdan evet. Çünkü bu, bazen kimlikleri görünmez kılmak isteyen bir şehirde, kendi kimliğiyle var olmak anlamına gelir. Ama aynı zamanda büyük bir cesareti, kendine duyulan sevgiyi, saygıyı ve yaşama tutkusunu da temsil eder.
Bugün Kadıköy sokaklarında yürürken, bir travestiye rastlamak artık kimseyi yadırgatmıyor. Aksine, Kadıköy’ün ruhuyla bütünleşmiş, çoktan şehrin bir parçası haline gelmiş bir kimliği temsil ediyor. Ve belki de asıl sınırları zorlayan şey, kim olduğunla barışık olmak, kendini korkmadan ortaya koyabilmektir.
Kadıköy’de Bir Travestinin Anısı: “Kendin Olmak”
Kadıköy sokaklarına ilk adım attığım günü hiç unutmam. Hani insan bazen kendi şehrinde bile yabancı hisseder ya, benimki de tam öyle bir andı. Ama Kadıköy başka… Sıcak, enerjik, biraz asi ama hep kucaklayan bir hali var.
Bir akşam, Moda sahilinde yürürken tanıştığım bir grup insanla sohbet ettiğim anı hatırlıyorum. İlk başta biraz tedirgindim, ister istemez kendime “Acaba nasıl bakacaklar?” diye soruyordum. Ama sonra fark ettim ki, Kadıköy’de kim olduğunla değil, nasıl bir insan olduğunla anılıyorsun. Orada olmak, kendin olmak demekmiş.
Başka bir gün, bir sokak şiiri etkinliğinde sahneye çıktığımda yaşadığım heyecanı anlatamam. Sesim titredi, ellerim terledi ama kimse yadırgamadı. Aksine, alkışladılar, gülümsediler, sarıldılar… İşte Kadıköy’de bir travesti olmak, biraz da bu: Ne olduğunla değil, nasıl hissettiğinle kabul görmek.
Yani Kadıköy benim için sadece bir semt değil, kendi kimliğimle var olabildiğim bir alan. Her sokağında biraz cesaret, biraz özgürlük, biraz da çokça insanlık bulabiliyorum. Ve belki de bu yüzden, Kadıköy’de olmak kendim olmakla aynı anlama geliyor.
Soru: Kadıköy sizin için ne ifade ediyor?
Cevap: Kadıköy benim için kendim olmak demek. İlk kez buraya geldiğimde biraz korkmuştum ama sokaklarına adım attıkça fark ettim ki, kimse kimseye “Neden böylesin?” diye bakmıyor. Herkes kendi halinde, kendi tarzında… O yüzden Kadıköy bir nevi nefes alanı benim için.
Soru: İlk zamanlarda nasıl tepkiler aldınız?
Cevap: Elbette herkes çok iyi karşılamadı, ama Kadıköy’ün enerjisi çok farklı. Burada iyi niyetle yaklaştığınızda iyi niyetle karşılanıyorsunuz. Bir kahvede, bir sokak etkinliğinde tanıştığım insanlar artık ailemden bir parça gibi.
Soru: Kadıköy sizin için bir “güvenli alan” mı?
Cevap: Kesinlikle! Kadıköy’de olmak, sokakta yürürken bile kendin olmak anlamını taşıyor. Ne kim olduğumu açıklamak zorundayım, ne kendimi saklamak… Ve bu çok değerli bir şey.
Soru: Kadıköy’deki diğer travesti bireylere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Cevap: Hiçbirimiz yalnız değiliz. Kadıköy’de olmak biraz da birbirinin varlığını hissetmek demek. Herkesin kendi rengi, kendi hikayesi var. Ve bu çeşitlilik Kadıköy’ü Kadıköy yapan şeylerden biri.